Ücretli İzinler ve Yıllık İzin Ücreti

Yıllık ücretli izin hakkı, tüm çalışanların Anayasal dinlenme hakkı olup Anayasa’ nın 50/2 maddesi, İş Kanunu ‘nun 53. ve devamı maddeleri ile Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’ nde sosyal hak olarak düzenlenmiştir.

İş Kanunu’ nun 53. maddesine göre ”İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,

b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,

c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,

Az olamaz. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/5 md.) Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

İş Kanunu 53. maddesine göre, işçinin yıllık izin ücretine hak kazanabilmesi için, işyerinde deneme süresi de dahil fiilen çalışmaya başladığı tarihten itibaren 1 yıl çalışmış olması gerekir. Çalışmanın işverenin farklı işyerlerinde yapılması halinde, bu süreler birleştirilerek bir yıllık kıdemin dolup dolmadığına bakılır. İşyerinin devri halinde, önceki işveren nezdinde geçen süreler yıllık izin ücreti kıdeminde dikkate alınır.

İşçi, bir yıllık kıdemini doldurduğu anda, o yıla ait yıllık iznini hak eder. Bir sonraki yıl içinde izninin kullandırılması gerekir. Ancak taraflar anlaşarak hak edilen yıllık izin, sonraki yıllarda veya başka yılların izniyle birleştirilerek kullandırılabilir.

Yıllık ücretli izne hak kazanabilmek için kural olarak fiili çalışma süresi dikkate alınması gerekir ise de, İş Kanunu 55. maddesinde sınırlayıcı olarak sayılan hallerde işçi fiilen çalışmış gibi sayıldığından, maddede belirtilen durumlardaki sürelerin, yıllık izin ücreti süresine eklenmesi gerekir.

İş Kanunu 55. maddesine göre ”Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır:

a) İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz.).

b) Kadın işçilerin 74 üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler.

c) İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).

d) Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın onbeş günü (işçinin yeniden işe başlaması şartıyla).

e) 66 ncı maddede sözü geçen zamanlar.

f) Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.

g) 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliğe göre röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler.

h) İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.

ı) (Değişik: 4/4/2015-6645/35 md.) Ek 2 nci maddede sayılan izin süreleri,

j) İşveren tarafından verilen diğer izinler ile 65 inci maddedeki kısa çalışma süreleri.

k) Bu Kanunun uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.

İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri, yıllık izne mahsup edilemez. Ayrıca yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.

İşçi, sözleşme devam ederken, kullanmadığı yıllık izin günlerine karşılık ücretini isteyemez. Çünkü Yasanın amacı, izin sürelerine karşılık ücretin ödenmesi değil, işçilerin Anayasal hakları olan dinlenmelerinin sağlanmasıdır. İşverenin, işçiye izin kullandırmadan yıllık izin yerine yaptığı ödeme de izin ücreti yerine geçmez. Dinlenme hakkı, parayla satın alınamaz.

Şimdi! Vakanız için Ücretsiz Danışmanlık Alın.

Aramak İçin Tıklayın