Ülkemizde mirasbırakanın mirasçılardan bir veya birkaçını üstün tutup diğer mirasçıların mirastan faydalanmamasını sağlamak amacıyla tapuda işlem yapması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Kız çocuklarına değil erkek çocuklarına, en büyük veya en küçük çocuğa mal bırakmayı istemek bu örneklerden bazılarıdır. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/17872 E. 2016/10299 K. sayılı kararı ile ”…Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir…’‘
Mirasbırakanın sağlığında mal kaçırma kastı ile bedelsiz olarak yaptığı satışlar, dava konusu olabilmekte; ve bozdurulabilmektedir. Davaya konu taşınmaz mal elden çıkmış ise bedeli tazminat olarak istenebilmektedir.
Muris muvazaası sebebiyle açılacak olan tapu iptali ve tescili davalarında zamanaşımı söz konusu değildir. Başka bir deyişle muris muvazaası sebebiyle tapu iptali ve tescili davası her zaman açılabilir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/19002 E. 2014/8018 K. sayılı kararı ile ”…Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davacının öncelikle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğu kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliği taşıdığından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasızdır…”
Muris muvazaasına hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaya sadece taşınmaz mallar konu olabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2011/11969 E. 2013/14372 K. sayılı kararı ile ”…Mahkemece, BK’nın 18. maddesinin genel hükmü dışında kanunlarda yer almayan muris muvazaasının esas dayanağını 01/04/1974 tarih ve 1974/1-2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’ndan aldığı, söz konusu içtihadı birleştirme kararına göre ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaya ancak taşınmaz malların konu olabileceği, taşınır mallar için muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal davası açılamayacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28/05/2008 tarih ve 2008/4-399 Esas, 2008/408 Karar sayılı kararında da bu durumun açıkça belirtildiği, şirket hissesinin ise Türk Ticaret Kanunu’na göre taşınır mal niteliğinde bulunduğu, bu nedenle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir…”
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında görevli ve yetkili mahkeme neresidir?
Muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ nun 13. maddesine göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.